KÖY ENSTİTÜLERİ’NİN YURT İÇİNDE YANKILARI
1937 yılında açılan dört Köy Öğretmen Okulu’nun [1]devamı niteliğinde bulunan, amacı halkı bilgilendirmek, halkın yanında olmak, bilimsel düşünceye sahip insanlar yetiştirmek olan Köy Enstitüleri ne yazık ki 1954 yılında Demokrat Parti zamanı kapatılmıştır. Enstitüler, eğitim verdikleri süre içerisinde hem kültür hem ziraat hem de teknik dersler vermişlerdir. Köy Enstitüleri hakkında ülkemizde ve yurt dışında yorumlar yapılmış, bu yorumlar büyük yankı uyandırmıştır.
A.Olumlu Eleştiriler
Yaşar Kemal:
20. yüzyılda Türklerin yarattığı ve insanlığa armağan ettiği en büyük iştir Köy Enstitüleri. Ben üç şeyle övünmesini isterim Türkiye’nin: Atatürk’ün gerçekleştirdiği kendine dönüş ve bağımsızlık politikası, Köy Enstitüleri kurucularından Hakkı Tonguç’un gerçekleştirdiği demokratik eğitim ve Nazım Hikmet’in getirdiği insancıl, ulusal şiir. Az katkı değildir bunlar insanlığa, atom icat etmekten daha büyük bir katkıdır. Çünkü atomu insanları öldürmek için kullanıyorlar.[2]
Milli Şef İsmet İnönü:
“Köy Enstitüleri’ni Cumhuriyet’in eserleri içerisinde en kıymetlisi, en sevgilisi sayıyorum.”
Nadir Nadi
“Ne yazık ki; kısa zamanda parlak başarılarını, dünyaca tanınmış bütün eğitim uzmanlarının alkışladığı bu girişim, yurt çapında gerici ve tutucu çevrelerin gözüne battı. Çok partili hayata geçer geçmez, bunlar ilk iş olarak Enstitülere karşı cephe aldılar. Türk köylüsünün okumasını, gözünün açılmasını, adam olmasını, devrim ilkelerini öğrenip, hakkını korur güce kavuşmasını çekemiyorlardı, ödleri kopuyordu bundan.”[3]
Ahmet Emin Yalman
“Şuna eminim ki, eğer Köy Enstitüleri ilk hızı ve tam ruhu ile devam etseydi, bugün Türkiye’de okuyup yazma davası ve köy davası tamamıyla başka bir manzara gösterecek, gelecek daha umutla görülecek, geriliğin, taassubun sözü olmayacaktı.”[4]
Köy Enstitüsü Mezunlarından Yazar Talip Apaydın:
“Her birimiz bir makinenin parçaları gibi, birbirimizi tamamlayarak, güçlerimizi birbirimize ekleyerek çalışırdık. Birlikte çalışmanın, başarmanın, ortaya eser koymanın coşkunluğu içindeydim. Emeklerim, terlerim, yorgunluğum helal olsun.”
Prof.Dr. Mümtüz Soysal:
“Köy Enstitüleri düşüncesi, sadece Türkiye bakımından değil, geri kalmış durumda olan ve toplumsal yapılarını değiştirmek isteyen bütün ülkeler bakımından da önem taşımaktadır. Onun içindir ki, köy enstitülerine indirilen darbe Türk toplumunun çok ötesine taşan, bütün geri kalmış ülkelere yönelen bir ihanetin ifadesidir.”[5]
Yazar Ümit Kaftancıoğlu:
“Yüzyılların bırakılmışlığına uğramış köy çocuklarına göre, Cilavuz köy enstitüsü bir cennettir, bir sıcak yuvadır, yaşamdır.”[6]
Gazeteci, Yazar Doğan Avcıoğlu:
Toprak reformu gibi, Köy Enstitüleri de aşağıdan henüz hissedilebilir bir tepki gelmeden, Kurtuluş Savaşı’nın milliyetçi devrimci kadrosunun, güçlü, hakim sınıflar aleyhine giriştikleri şerefli bir devrim hareketidir. İnönü ve etrafındaki milliyetçi, devrimci kadro milli şef’in “Türk milletine bırakacağım iki eserden biri” demesine rağmen bu konuda yenik düşmüştür.[7]
Türk Eğitim Bilimci, Köy Enstitüleri’nin Kurucularından İsmail Hakkı Tonguç:
“İlköğretim meselesinde sıra, yoksul ve toplumun en ağır yükünü taşıyan halkın çocuklarını okula kavuşturmaya gelmiştir. Bunun icap ettireceği her türlü fedakarlığı göze almaya mecburuz… Yaşamın amacı, ileri millet olarak yaşamaktır. Ortaçağ hayatından farksız, geri bir hayata razı olan kalabalığıyla çağımız uygarlığına katılamayız, diri millet haline gelemeyiz…”[8]
Siyasetçi, Yazar Hasan Ali Yücel:
“Takdir buyurursunuz ki, biz bunları bir veteriner olarak yetiştirmiyoruz. Ama köylünün hasta hayvanına ilk yardım olarak ne yapmak mümkündür bilecek. Bir baytara götürmesi lazımsa onu söyleyecektir. Bir anne başı yarılmış çocuğunu getiriyor. Köy enstitüsünden mezun ettiğimiz bu genç öğretmen bir operatör değildir ama gerekeni yapsın oksijenli su ile yarayı yıkasın, tentürdiyot sürsün, üstüne temiz pamuk koysun. Daha önemli ise kazasına vilayet merkezine göndersin, çocuğu muhakkak bir tehlikeden kurtarsın… sonra tohumu korumak ve tarlaya en iyi şekilde serpmek için öğüt verebilsin.”[9]
Şair, Yazar Aziz Nesin:
“Türk halkının eğitimi ve öğretimi alanında çok ileri bir aşama olan köy enstitülerinin kurucusu Tonguç Baba, sözü, düşüncesi ve bütün davranışları birbirine uygun toplumumuzda az görülen ülkücü bir kişiydi.”[10]
Ord. Prof. H.V. Velidedeoğlu:
“Köy enstitüleri bilgisizliği yok etmek için kurulmuştu. Onların kapatılması bence Damat Ferit’in milli mücadele yıllarında bu vatana yapmış olduğu ihanetten farksiz bir kötülük olmuştur.“[11]
Köy Enstitüleri Vakfı Kurucularından Mevlüt Kaplan:
“Köy Enstitüleri ayçiçeği gibiydi. Güneşe bakardı. Kardelen çiçeğini andırırdı. Karanlığı delerdi.”[12]
Gazeteci Uğur Mumcu:
“Köy Enstitüsü kurucuları, bir yenik ordunun yiğit komutanlarıdır, öğrenciler ise yenik ordunun adsız askerleridir. Köy enstitülerinin kurulduğu yerlere, bugün birer “Meçhul Öğretmen Anıtı” diksek ve her 17 Nisan’da bu anıtlara saygı duruşunda bulunsak, acaba devlet ve toplum olarak, bu öğretmenlere çektirdiğimiz acıları, bir gün için bile olsa unutabilir miyiz?”[13]
Prof. Server Tanilli:
“Köy Enstitüleri 600 yıllık Osmanlı Devleti’nin ümmetleştirdiği ve suskunlaştırdığı bir halkın uyanışına ve kurtuluşuna öncülük etmiştir.”
B. Olumsuz Eleştiriler
Mihri Belli:
“Köy Enstitüleri üretimle sıkı bağları olmakla birlikte eninde sonunda Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullardır, üstyapı kurumlardır. Devrim, okuldan çıkıp gerçekleşmez. Devrim emekçi halkın örgütlü mücadelesinden doğar.”[14]
Hakkı Kadıoğlu:
“Köy Enstitüsü mezunu değil mi? Nerede rastlanırsa başlarına vurmak, bunlara baş kaldırtmamak lazım.”[15]
Fethi İsfendiyaroğlu:
“Milliyetçi aşkını yakından tanıdığım Bakan Şemsettin Sirer’in emriyle, müfettiş olarak Enstitülerin iç hayatını ve genel işleme tarzını tetkik ve teftiş etme fırsatını buldum. Aldığım sonuç şöyle: Çok sık kitap tanıtma, okutma, özünü açıklama, öğretmen ve öğrencilere bu eserlerin özetini çıkarma işi yaptırılıyor. Çocuklar boş zamanlarında ders dışı eserler ve roman şeklindeki kitapları okutmaktalar.
Enstitülerin kitaplıkları yerli ve yabancı solcu, sosyalist yazarların eserleri ile tıklım tıklım dolu idi. Klasiklerin mahiyeti karanlık eserler olduğu göz önüne alınırsa hareketin manasının anlaşılması kolaylaşacaktır.”[16]
KÖY ENSTİTÜLERİ’NİN YURT DIŞINDA YANKILARI
1940’lı yıllarda Köy Enstitüleri UNESCO tarafından dünyaya Türk eğitimi model örnek olarak gösterilmiştir.
Prof. Schwarz Kesler:
“Köy enstitülerinde kız ve erkek öğrencilerin oluşturduğu bir müzik topluluğu bize verdikleri batı müziği konserinde Beethoven ve Mozart parçalarını çaldılar.” [17]
Prof. H. Wafford:
“Türkiye’nin eğitim ve öğretim alanındaki en başarılı hareketlerinden birisi Köy Enstitüleridir.”[18]
Hamburg Üniversitesi’nden Hausmann:
“Avrupa örneklerine göre yön saptama çabalarını sürdürürken, kendi koşullarına uygun özgün yolu bulmuşlardır.”
Frederik W.Fernau:
“Köy enstitüleri, Kemalist Türkiye’nin kendine özgü ve de özgün buluşudur.”[19]
Dr. Üriel Beyd:
“Köyün sosyal, kültürel ve insani meseleler yönünden kalkınması yolunda, Köy Enstitüsü mezunu köy öğretmenleri tarafından sarf edilen idealist gayeler bence yalnız memleketimiz için değil, diğer milletler ve bilhassa Türkiye’nin komşuları için büyük bir ehemmiyeti haiz bulunmaktadır…”
George Duhamel:
“Dünyanın hiçbir yerinde böylesine yararlı ve anlamlı eğitim kurumları görmedim.” [20]
Prof. Frank Tachau “Türk Köylerine Öğretmen Yetiştirme” adlı yazı yazmış ve Enstitülerden şöyle bahsetmiştir.
“Görmüş olduğum Çifteler İlk Öğretmen Okulu, Türkiye gibi bir memlekette, modern şehirler ile geri kalmış köyler arasındaki boşluğu doldurmak için neler yapılmakta olduğunu gösteren iyi bir örnektir. Bu enstitüler, Türk hükümetinin memleketi geliştirme gayretlerinin en çok ileriye çevrili taraflarından biriydi. Bunlar sadece köylerdeki ilkokullara öğretmen yetiştirmek için değil, aynı zamanda öğrencilere modern hayatı mümkün olduğu kadar iyi tanıtmak, böylece onları bütün toplum için yenilik yaratıcı kimseler olarak köylere göndermek amacı ile kurulmuşlardı. Bugün enstitüler Türkiye’nin çeşitli köy ve şehirlerindeki otuz yedi ilk öğretmen okulunun meydana getirdiği sistemin bir parçası olmuşlardır. Artık sadece öğretmen yetiştirmekle sınırlandırılmış oldukları için amaçları da nispeten mütevazıdır.”
Prof. John Dewey:
“Son yıllarda tasavvurumdaki okullar Türkiye’de kurulmaktadır. Bu okullar köy enstitüleridir.”[21]
Amerikan Kongresi ilk kadın saylavı Miss Jeanette :
“Siz demokrasiye ulaşmanın gerçek yolunu bulmuşsunuz. Bu enstitüler tamamıyla mütecanis, muvazeneli ve ahenkli bir cemiyet tipinin birinci garantisidir. Enstitülerinizde memleketin kendi bünyesinden fışkırma, kuvvetli ve sıhhatli bir gençlik buldum.”[22]
Prof.Chares Batman:
“Köy enstitüleri, şimdiye kadar eşine rastlamadığım kıymetli öğrenim merkezleridir.”[23]
Prof. Howard A.Reed:
“Pek faydalı olmuşlardı. Maalesef uzun müddet devam edemediler.” [24]
Portekizli tanınmış gazeteci Manuel Rodrigues de, “Türkiye’nin Köy Enstitüleri’ni görmekle elime eğitim alanında işlenecek ve yurduma yararlı olacak çok geniş bir konu ve de örnek geçirmiş oldum…” sözleriyle Köy Enstitülerinin evrensel bir eğitim standardına sahip olduğunu belirtmiştir.[25]
[1] Eskişehir Çifteler, İzmir Kızılçullu, Edirne Kepirtepe, Kastamonu Gölköy
[2] Haftaya Bakış, 22-28 Mart 1987, sayı:23
[3] Cumhuriyet,1967
[4] Şevket Gedikoğlu, Evreleri, Getirdikleri ve Yankıları ile Köy Enstitüleri, İş Matbaası, Ankara 1971,s. 263
[5]Şevket Gedikoğlu, Evreleri, Getirdikleri ve Yankıları ile Köy Enstitüleri, İş Matbaası, Ankara 1971,s. 263
[6]M. Akdoğan, Fırsat ve olanak eşitliği sağlama ilkesi Ankara: Köy Enstitüleri Amaçlar, İlkeler, Uygulamalar, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Yayınları, 1996,s. 144
[7] Köy Enstitüleri Amaçlar, İlkeler, Uygulamalar, s.145
[8] Köy Enstitüleri Amaçlar, İlkeler, Uygulamalar, s.71-139
[9] Köy Enstitüleri Amaçlar, İlkeler, Uygulamalar, s.138
[10] Akşam, 26.06.1960
[11] Cumhuriyet Gazetesi, 17.04.1988
[12] Cumhuriyet Gazetesi, 20.04.1990
[13]Cumhuriyet Gazetesi, 17.04.1987
[14] Yeni Toplum, 05.04.1976
[15] Dünya Gazetesi, 09.04.1955
[16] Havadis Gazetesi, 22.08.1960
[17] Köy Enstitüleri Amaçlar, İlkeler, Uygulamalar, s.143
[18] Köy Enstitüleri Amaçlar, İlkeler, Uygulamalar, s.142
[19] Köy Enstitüleri Amaçlar, İlkeler, Uygulamalar, s.143
[20] Köy Enstitüleri Amaçlar, İlkeler, Uygulamalar, s.143
[21] Köy Enstitüleri Amaçlar, İlkeler, Uygulamalar, s.142
[22] İsmail Hakkı Tonguç, Tonguç’a Kitap, Ekin Basımevi, İstanbul 1961, s. 110–111
[23] Köy Enstitüleri Amaçlar, İlkeler, Uygulamalar, s.142
[24] Demet Dergisi, 1956
[25] Makal, Mahmut. Köy Enstitüleri ve Ötesi, Literatür Yayınları, İstanbul 2009. s.70,71